Yolculuk filminin İstanbul galası yapıldı

Bağımsız Sinema Merkezi tarafından hazırlanan ve “İnsanlık bombalardan güçlüdür” ifadeleriyle tanıtılan “Yolculuk” filminin İstanbul galası yapıldı.

Bir gencin cihatçı gruplara katıldığı çelişkili hayatının öyküsünü anlatan “Yolculuk” filminin İstanbul galası yapıldı. Dün akşam, Kozyatağı Kültür Merkezi’nin büyük salonunda gerçekleştirilen galaya ilgi hayli yoğundu. Film, izleyenler arasında büyük beğeni topladı.

Gösterimden önce, filmin kolektif üreticisi olan Bağımsız Sinema Merkezi’nin (BSM) açıklaması okundu. Bağımsız Sinema Merkezi adına açıklamayı okuyan “Yolculuk” oyuncularından Erkan Akbulut, “Bir asrı aşkın zaman oluyor beyaz perde hayatımıza girdiğinden bu yana. Neler gördük, neler geçti gözlerimizin önünden? Heyecana kapıldık, şaşırdık, tükendik, yeniden biriktik. Her birimizin kendine, dostlarına, aşklarına dair hatıralarına bir yerinden dokundu sinema. En kötü denilen filmler bile, an geldi, güzel bir hatıranın yaratılmasında pay sahibi oldu hayatlarımızda” diyerek söze başladı.

‘AYDINLIĞI BÜYÜTEN FİLMLER DE…’
“Lakin üzerinde yaşadığımız dünya naiflik kaldırabilcek bir dünya değil. Yaşadığımız ve yaşanan hayatlar, gözlerimizi kapayınca geçip giden düşler değil” diyen Akbulut, “İzlediğimiz filmlere de gözümüzü kapayamıyoruz. Karanlığı kutsayan filmler de görüyoruz; aydınlığı büyüten filmler de. Kimi zaman çirkinlik akıyor perdeden aşağı. Kimi zaman en güzel düşler ve gerçekler uzanıyor, gözlerimizden zihinlerimize. An geliyor, umutsuzluk taşıyor sinema salonlarından dışarı. An geliyor, en coşkulu umutlar yeşeriyor, bir filmden dolayı” ifadelerini kullandı.

‘REDDEDİYORUZ!’
“Sinema bir endüstridir, bir sanattır, propagandadır, eğlencedir… Hem hepsi, hem hiçbirisidir aynı anda. Ustanın sözleriyle, sinema bir şenliktir” diyen Akbulut, “Sermayenin egemenliğindeki dünyada, sinema için de ibre karanlıktan, çirkinlikten, umutsuzluktan yana. Sinema salonları, gericiliğin sempatik, acı ve zulmün kaçınılmaz, ezilenlerin çaresiz ya da kötücül gösterildiği filmlerin işgali altında. Bir yanda ise kısır hayallerin büyüsü, işi boş eğlencenin rahatlatıcılığı var. Biz bunları reddediyoruz!” diye konuştu. Akbulut, Bağımsız Sinema Merkezi ‘nin verdiği mücadelenin ve üretimlerinin bu çerçevede kavranması gerektiğin belirterek, kısaca ilkelerini hatırlattı ve gericiliğe, karanlığa ve sermayeye karşı ilericiliğin, aydınlanmanın ve emeğin sinemadaki sözü olmak istediklerini söyledi.

SİNEMAYI KARANLIĞIN ELİNE BIRAKMAYACAĞIZ
Dinci gericiliğin iyi, güzel ve aydınlık olan ne varsa yok etmek istediği ve saldırılarını hızlandırdığı zamanlardan geçtiğimizin altını çizen Akbulut, “Kapitalizmin bu gericiliğe güç verdiğini, emperyalizmin bu gericiliğin taşıyıcılarından beslendiğini de biliyoruz” dedi.

Yolculuk filminin tam da böyle bir zamanda, komünist sinemacıların sözlerini söylemek için insanların karşısına çıktığına vurgu yapan Akbulut, “Yolculuk, gerçekliğin bir yüzünü açık etmeyi, bazı perdeleri aralamayı amaçlıyor. Sokaklarda, iş yerlerinde, okullarda ve evlerimizde gericiliğe karşı mücadelemiz sürerken, sinemanın da köşesine çekilmeyeceğini, karanlığın eline bırakılmayacağını müjdeliyor” ifadelerini kullandı.

Akbulut sözlerini, “BSM, insanlığın büyük mücadelesinin bir yüzü olarak, hepinizi selamlıyor. Hoşgeldiniz” diyerek sonlandırdı.

Akbulut’un yaptığı açışın ardından filmin özel gösterimine geçildi.

Gösterimin ardından filmin oyuncuları ve set emekçileri, davetlilerin alkışları arasında sahneye çıktı ve davetlileri selamladı.

Ekip bir de hatıra fotoğrafı çektirdi:

YOLCULUK FİLMİNİN KONUSU
Yolculuk, 20’li yaşlarında bir genç olan Mehmet’in hikayesini anlatıyor ve onun kişisel yolculuğu üzerinden Türkiye’nin güncel tartışmaları üzerine çok önemli şeyler söylüyor.

Muhafazakar bir ailede büyüyen Mehmet, abisiyle beraber babasının pastanesinde çalışarak günlerini geçirmektedir. Bir yandan da çocukluğundan beri tanıdığı radikal İslamcı abileriyle iletişimini sürdürür. Sık sık toplantılara gitmekte, hayatını da katı bir biçimde bu çevrenin öğretileri doğrultusunda düzenlemektedir.

Evde sorunlar eksik olmaz. Pavyonda çalışan ablasının Kurban bayramında ziyarete gelmesi ile gerginlik iyiden iyiye artar. Ama Mehmet’in hayatında asıl depremi, komşu eczane dükkanında çalışan Firidevs ile yakınlaşması yaratır. Hem evde yaşadıkları hem de Firidevs’e karşı her geçen gün daha da alevlenen duyguları, hayatına yön veren değerlerle çatışmaktadır. Tüm bu çatışmalar Mehmet’i geri dönüşü olmayan seçimler yapmaya, korkutucu bir maceraya ve zor bir sona götürecektir.

22 NİSAN’DA SİNEMALARDA!

Senaristliğini ve yönetmenliğini Mustafa Kenan Aybastı’nın üstlendiği filmde, oyuncular Cezmi Baskın, Bedia Ener, Ahmet Karslı, Ahmet Sarican, Bedia Ener, Beran Soysal, Cansu Fırıncı, Dilşah Demir, Eren Vurdem, Serpil Özcan, Nebil Sayın, Erkan Akbulut, Behlül Yeşilbağ, Andrew Carrol, Arda Kavaklıoğlu, Ender Yİğİt, Güzin Keçeci, Hale Tüblek, İsmail Karagöz ,Metİn Coşkun, Nevzat Süs,Okan Selvi, Semir Aslanyürek, Soner Ada, Serkan Bilgi, Suat Oktan, Harun Güzeloğlu rol aldı.

Görüntü yönetmeni olarak Barış Akyüz ve Umut Çelik’in görev aldığı filmin müziklerini ise Michel Lotz yaptı.

soL