Malj – Balyoz

Malj – Balyoz Aleksandar Ilic - Yönetmen: Aleksandar Ilic - Yapım yılı/yeri: 1977 – Yugoslavya 

 

BALYOZ” VE “ÖZGÜRLÜK” 
15 Ocak ’83

… Bir şenlikte gösterdiğimiz “Balyoz” adlı kısa Yugoslav filmini hatırlıyor musunuz? Hani bir ‘civciv fabrikasi’nı anlatan? “Çağdaş” (!) yöntemlerle her gün binlerce civciv üreten bir işletmeyi gösterir bize film. Üzerinden binlerce civcivin geçtiği geniş bir bant’ın iki yanında “kapo”ları andıran seçici kadınlar durur ve “salam” civcivleri ayırırlar. “Bozuk”,sakat ve ölü civcivler bantta bırakılır ve az ileride yumurta kabuklarıyla karışık olarak bir büyük varile dökülürler.Bantın üzerinde sapsarı, birer küçük ışık yumağı gibi yavrular,yaşamak için titreyerek seçilmeyi beklerler. Birden bir kara civciv görünür aralarında. Sapasağlamdır ama “kurala uygun değil”. Acımasız bir el iterek bant üzerinde bırakır onu. Yürüyen bant, civcivi uçuruma götürmektedir. Geriye doğru hızla koşar civciv.Kurtulmak için. Eller yeniden iter onu. “Sen kuralları bozuyorsun. Git…” Bu umutsuz çaba, küçük civciv yumurta kabukları ile birlikte varile düşünceye kadar sürer.Sonra üstüne, düzenli aralıklarla işleyen bir balyoz iner. Varilde çok yer kaplamasın diye. Filminsonu umutsuz değil. Avluda, arabalara yüklenmek için bekletilen varillerden birinde kimsenin farketmediği bir kıpırtı. Kara civciv, yumurta kabuklarının arasından başını çıkarır. Atlar varlilden ve güneşe uzanan aydınlık bir yolda koşmaya başlar.Düş mü gerçek mi, kimbilir ? Filmin yönetmeni A. İliç’le tanışmak, dost olmak fırsatını buldum. Sakin, ağırbaşlı, orta yaşlı bir sanatçıydı. İlk sorum şu oldu: “Kara civcivin, bant üzerinde itilerek bırakılınca, geriye doğru koşup kurtulmaya calışmasını nasıl sağ1adınız?” Gülerek yüzüme baktı “Civcivler de sıcaklığa ve sevgiye doğru koşarlar” dedi.”Kara civciv bantın üstüne gelince, filmde göstermediğimiz kısa bir sürede, seçici kadınlardan biri onu sıcak avucunda bir an tutarak okşadı. Sonra onu bıraktığında,hatta eliyle ittiğinde, gene de koşup durdu bu dost sandığı sıcaklığa civciv.Civcivi aldatmak zorunda ka1dığımız için üzüntü duyuyorum. Ama ne yapalım seyirciye istediğimiz mesaji vermek için hile yapmak zorundaydik. Ayrıca küçükler ne kadar kolay aldanıyorlar…”
Yönetmen A. İliç’le, Sıraselviler’de bir lokantada uzun uzun konuştuk o akşam. Bizim “kelaynak kuş1arı” ile de ilgilendi.Çünkü kuş1ar, uzmanlık alanıydı onun.Söyleşirken birden yıllar önceye gitti kafamdaki çağrışımlar. Krakow Kısa Film Şenligi’nde gene kuş1arIa ilgili bir belgesel seyretmiştim. Bir korulukta, tirolien şapka1ı, buz swatch bir avcı, bir teknisyenin titizliği ile sakalara, isketelere tuzak kuruyor, küçük kuşları yakalayarak büyük bir kafese kapatıyordu. Film,yakalanan kuşlardan birinin kafes içindeki gerçek öyküsüydü. Acaba Bay İliç, “özgürlük”adını taşıyan bu belgeseli görmüşmüydü? Yönetmen gene de gülümsedi. “O filmi ben yaptım,” dedi.
…” Onat Kutlar

 

Yorum Yapın